Tutuklama nedenleri, tutuklama; bir kişinin özgürlüğünü sınırlayan geçici ya da kalıcı olabilen ciddi bir hukuki adımdır. Yazımız içeriğinde İzmir Avukat Kadir KARAKUŞ tarafından tutuklamaya ilişkin önemli bilgiler sunulmuştur.
İçerikte Neler Var?
Bir şüpheli ya da sanık için verilen bir karar olan tutuklama fiili şüpheli ya da sanığın hem kaçmaması hem de mahkemenin sonuçlanması için gerekli olan delillerin korunması amacı ile tercih edilen bir tedbirdir. Ancak, hukuki süreçte belirli koşullar altında gerçekleşebilir. Tutuklamanın nedenleri ya da tutuklamaya yapılabilecek itirazlar kanun kapsamında bellidir.
Tutuklama kararını veren hakim ve savcıdır. Cezayı ise mahkeme verir. Somut bir olayda tutuklamanın çeşitli sebepleri olsa da adli kontrol ile tutuklama tedbirine başvurulmaz. Ancak tutuklamanın gerçekleşebilmesi için önemli nedenlere dayandırılması gerekir. Örneğin şüpheli ya da sanığın kaçma şüphesinin olması ya da deliller üzerinde değiştirme şüphesinin olması gibi durumlar tutuklama kararının çıkarılması sebeplerinden birkaçıdır. Yani tutuklama kararı için şüpheli ya da sanık hakkında kuvvetli şüphelerin varlığını gerek duyulur.
Tutuklama için kuvvetli şüphenin varlığına gerek duyulmaktadır. Ancak şüpheli ya da sanık toplum için bir güvenlik sorunu çıkarıyorsa ya da verilecek nihai karara kadar kaçma ihtimali mevcutsa hakkında tutuklama kararı çıkartılabilmesi mahkemenin kararına göre mümkündür.
Hakkında tutukluluk kararı çıkartılan sanık ya da şüpheli tutukluluk haline itiraz etmek istediği takdirde hukuki prosedürleri doğru bir şekilde takip etmesi gerekir. Bu yüzden bir avukatla hareket etmesi daha elzemdir. Hem durum özeldir bu nedenle danışmanlık almak veya durumu bir avukata sunmak doğru bir çözüm olabilir.
Tutuklama Nedenleri Nelerdir?
Tutuklamanın başlıca sebebi şüpheli ya da sanığın kaçmasını ve mahkeme ile ilgili delillerin de korunmasını sağlamaktır. Bunun yanında eğer şüpheli ya da sanık başkaları üzerinde de bir tehdit oluşturuyorsa örneğin bir şahidi tehdit ya da yalancı şahit tutmak ile ilgili alabileceği önlemleri önlemek için tutuklama kararı verilebilir. Ya da belge Ceza Mahkemelerinde delil olarak kullanılabilir. Sanık ya da şüpheli bu tür delilleri karartma yok etme ya da değiştirme şekli gibi davranışlara yöneliyorsa tutuklama kararı verilir. Bu bütün bunların dışında herhangi bir somut olgu olmaması ve öznel değerlendirmeler üzerinden tutuklama kararı verilemez. (Bkz: Girdi Çıktı Nedir? )
Tutuklamanın sebeplerinden birisi ise şüphelinin serbest bırakılması durumunda suç işleme olasılığının olabileceği sebebi ile tedbir amaçlı tutuklanmasıdır. Aynı zamanda şüpheli ya da sanığın toplum güvenliğini tehdit etme ihtimalini de ortadan kaldırmak amacı ile tutuklamaya karar verilebilir. Tutuklama kararı geçici kalıcı ya da uzun vadeli kısa vadeli olabilir. Hakkında tutuklama kararı çıkarılan kişinin kendisinin ya da avukatının veya eşinin tutuklamaya itiraz edebilme hakkı mevcuttur. Anayasada hakkında tutuklama kararı çıkarılan kişinin hakları da saklıdır. Bu sebeple tutuklama kararına itiraz edilebilir.
Tutuklama Kararına İtiraz Nereye Yapılır?

Hakkında tutuklama kararı alınan kişinin tutuklama kararına karşı itiraz hakkı hukuki olarak güvence altındadır. Tutuklama kararını itiraz edebilecek kişiler tutuklama kararı alınan kişinin kendisi, avukatı, eşi ya da şüpheli ya da sanığın yasal temsilcisidir. Şüphelinin kendisi ya da avukatı tutuklama kararına karşı itirazda bulunabilir. İtirazlar genellikle hukuka aykırı tutuklama, delil yetersizliği, alternatif tedbirlerin yetersizliği gibi nedenlerle yapılabilir.
Tutuklama kararı alınan kişi ya da avukatı tutuklamaya karşı itiraz dilekçesini veya beyanını tutuklanmasını karar veren hakim veya mahkemeye verir. Yani sulh ceza hakiminin yargı çevresinde bulunduğu Asliye Ceza mahkemesine sunar. Hakim ya da mahkeme kararına itiraz eden sanık şüpheli ya da avukatın itirazını değerlendirmeye alır.
Bu itirazı yerinde görürse tutuklama kararını düzeltebilir. Eğer yerinde görmezse en fazla 3 gün içinde itirazı incelenmesi için yetkili merciye gönderir.
Hakkında tutuklama kararı çıkarılan kişinin kendi aracılığıyla ya da vekaleti yoluyla itiraz etmesi durumunda mahkeme bu itirazı değerlendirmek ve bu itiraza olumlu ya da olumsuz cevap vermek zorundadır.
Tutuklama Kararına İtiraz Süresi Nedir?
Hakkında tutuklama kararı çıkartılan kişinin ya da avukatının bu tutuklamaya karşı itiraz edebilmesi için tutuklama kararından sonra ceza muhakemesi kanununa göre 7 gün içerisinde itiraz beyanını tutuklama kararını çıkartan hakim ya da mahkemeye sunması gerekir. Bu süreye tutuklamaya itiraz süresi denir. Tutuklamaya itiraz süresi hakkında tutuklama kararı çıkartılan kişinin tutuklandığı gün dikkate alınmadan hep hesaplanmalıdır.(Bkz: Çağrı Kağıdı Nedir?)
Tutukluluk Halinin Devamına İtiraz Nereye Yapılır?
Tutukluluk halinin devamına itiraz Türk Ceza Muhakemeleri Kanunu’na (CMK) göre yapılır. CMK’nın ilgili maddelerine dayanarak tutukluluk haline itirazda bulunmak için Sulh Ceza Hakimliğine başvurulur. İtiraz dilekçesi ya da beyanı bulunulan il ya da ilçedeki Sulh Ceza Hakimliğine sunulur.
Mahkemeye sunulan itiraz dilekçesinde tutukluluğa neden olan sebepleri detaylı bir şekilde açıklandıktan sonra itiraz edilmesinin sebebi de hukuki gerekçelerle belirtilir. Bu aşamada hakkında tutuklama kararı çıkartılan kişinin avukatının itiraz dilekçesini hazırlaması işlemleri hızlandırabilir çünkü avukat hukuki argümanları daha etkin bir şekilde sunmaya yardımcı olur.
İtiraz dilekçesi teslim edilen Sulh Ceza Hakimliği itirazı değerlendirir. İtirazı reddederse CMK’nın ilgili maddelerine göre istinaf başvurusu da yapılabilir. İstinaf başvurusu itirazın reddedildiği mahkemenin kararına karşı yapılan bir üst mahkemeye başvurmaktır. Dava üst mahkemeye sunulur.
İstinaf mahkemesinin de hakkında tutuklama kararı çıkartılan kişinin itirazını reddederse dava Yargıtay’a taşınabilir. Ancak şöyle bir durum var ki Yargıtay başvuruları belirli hukuki kriterlere göre değerlendirir bu yüzden genellikle sınırlı sayıda konuda değerlendirme yapar. Eğer Yargıtay davayı değerlendirmeyi kabul ederse dava Yargıtay’a taşınır. Yargıtay itirazı değerlendirir ve itirazın kabulü veya reddi yönünde bir karar verir. Bu konuda Yargıtay’ın kararı nihai karardır. Yani bu aşamadan sonra başvurulabilecek bir üst vergi bulunmamaktadır.
Tutuklamaya İtiraz ve Avukat Seçimi
Tutuklama durumunda avukat seçimi sonuçları önemli ölçüde etkiler. Kişinin savunma pozisyonunu desteklemek ve hukuki sürecin adil bir şekilde yürütülmesini garanti etmek için nitelikli, deneyimli ve uzman bir avukat gereklidir. Kişinin hukuki haklarını korumak ve en iyi sonucu elde etmek için doğru avukat seçmek çok önemlidir. (Bkz. İzmir Avukat Numaraları)
Avukat seçerken, kişinin ihtiyaçlarıyla uyumlu olup olmadığı, uzmanlık alanı ve deneyimi dikkate alınmalıdır. Avukatın iletişim becerileri, güvenilirliği ve profesyonelliği gibi özellikleri de çok önemlidir.

İzmir Barosuna Kayıtlı 16117 Sicil Numaralı Avukat Kadir KARAKUŞ olarak Kendi hukuk ve danışmanlık bürom olan Karakuş Hukuk ve Danışmanlık’ı kurarak, müvekkillerime kaliteli hizmet sunma misyonumu hayata geçirdim.
Her bir davaya özel çözümler üreterek, müvekkillerimin haklarını en iyi şekilde savunmayı amaçlıyorum.
Sizlere, hukuki konularda sağlam bir destek sunmak ve adalete ulaşmanız için çabalayan bir hukuk profesyoneli olarak, her zaman yanınızda olmaktan mutluluk duyarım.