İş kazaları, ne yazık ki hayatımızın bir gerçeği. Bir anlık dikkatsizlik, güvenlik önlemlerindeki eksiklik ya da beklenmedik bir durum, çalışanların hayatını altüst edebilecek ciddi sonuçlara yol açabiliyor.
İş Kazası Nedir?
İş kazası, işin yapıldığı yer ve zaman dilimi içinde meydana gelen, çalışanı bedenen veya ruhen zarara uğratan olaylardır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre iş kazası;
- İşyerinde veya işin yürütülmesiyle ilgili olarak meydana gelen,
- Sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getiren olay
olarak tanımlanmaktadır.
Bu tanım oldukça geniş kapsamlıdır ve işyerinde gerçekleşen klasik kazaların yanı sıra, işveren tarafından görevlendirilen çalışanın iş seyahati sırasında geçirdiği kaza, işverenin sağladığı servis aracında meydana gelen kaza gibi durumları da içerir. Örneğin, bir inşaat işçisinin iskeleden düşmesi kadar, bir bankada çalışan memurun mobbing nedeniyle yaşadığı psikolojik sorunlar da iş kazası kapsamında değerlendirilebilir.
İş Kazası Sayılan Haller
Kanun koyucu, iş kazası sayılan halleri 5510 sayılı Kanun’un 13. maddesinde detaylı bir şekilde düzenlemiştir. Buna göre, aşağıdaki durumlar iş kazası olarak kabul edilir:
- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen kazalar: İşçinin işverene ait işyerinde bulunduğu sırada, işini yaparken veya dinlenirken geçirdiği kazalar bu kapsamdadır. Örneğin, fabrikada çalışan bir işçinin makine başında elini sıkıştırması, ofiste çalışan bir memurun merdivenlerden düşmesi gibi.
- Sigortalının, işveren tarafından görevlendirildiği işyeri dışında bir yerde çalışırken meydana gelen kazalar: İşçinin, işverenin talimatıyla işyeri dışında bir yere gidip orada çalışırken geçirdiği kazalar da iş kazası sayılır. Örneğin, bir satış temsilcisinin müşteri ziyaretindeyken trafik kazası geçirmesi gibi.
- Sigortalının, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen kazalar: İşveren tarafından sağlanan servis aracıyla işe giderken veya işten dönerken meydana gelen kazalar da iş kazası kapsamındadır.
- Sigortalının, işveren tarafından sağlanan bir araçla, işveren hesabına ve işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi sırasında meydana gelen kazalar: İşçinin, işverenin talimatıyla işyeri dışındaki bir yere işverenin aracıyla giderken geçirdiği kazalar da iş kazası sayılır.
- Sigortalının, emziren kadın ise, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda meydana gelen kazalar: Emziren kadın çalışanların, süt izni sırasında işyerinde veya işyeri dışında geçirdikleri kazalar da iş kazası olarak kabul edilir.
Bu sayılan haller dışında, Yargıtay kararları ile iş kazası sayılan durumlar da bulunmaktadır. Örneğin, işçinin işyerinde kalp krizi geçirmesi, iş stresine bağlı olarak geçirdiği rahatsızlıklar da Yargıtay tarafından iş kazası olarak kabul edilebilmektedir.
İş Kazası Sonrası Yapılması Gerekenler
İş kazası geçirdikten sonra yapılması gerekenler, hem sağlık açısından hem de yasal haklarınızı korumak açısından büyük önem taşımaktadır. İşte adım adım yapmanız gerekenler:
- İlk yardım ve tedavi: Her şeyden önce, sağlığınız en önemli önceliğiniz olmalı. Kaza sonrası hemen ilk yardım alın ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurun. Tedavi sürecinizi aksatmamalı, doktorunuzun talimatlarına uymalısınız.
- İş Kazasının bildirilmesi: İş kazasını, en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde işvereninize yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir. İşvereniniz de, kazayı Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirmekle yükümlüdür.
- Olay tespit tutanağı tutulması: İş kazasının nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı bir şekilde anlatan bir olay tespit tutanağı tutulması çok önemlidir. Bu tutanakta, kazanın tarihi, saati, yeri, tanıklar, kazanın sebepleri gibi bilgiler yer almalıdır. Tutanak, işveren, işçi ve varsa iş güvenliği uzmanı tarafından imzalanmalıdır.
- İş Kazası ve meslek hastalığı bildirim formu: İşveren, kazayı SGK’ya bildirmek için “İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu” nu doldurmalıdır. Bu formda, kaza ile ilgili detaylı bilgiler, tanık beyanları, sağlık raporları gibi belgeler yer almalıdır.
- Sağlık kurulu raporu: Tedavi süreciniz tamamlandıktan sonra, bir sağlık kurulundan “iş göremezlik raporu” almanız gerekmektedir. Bu raporda, kazanın neden olduğu sağlık sorunları, çalışma gücünüzdeki kayıp oranı gibi bilgiler yer alacaktır.
İş Kazası Geçiren İşçinin Hakları
İş kazası geçiren işçiler, 5510 sayılı Kanun ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre bir dizi haklara sahiptir. Bu haklar şunlardır:
Tedavi hakkı
İş kazası geçiren işçi, tüm tedavi masrafları SGK tarafından karşılanmak üzere sağlık hizmeti alma hakkına sahiptir. Bu hak, işçinin iyileşene kadar devam eder.
Geçici iş göremezlik ödeneği
İş kazası nedeniyle iş göremez hale gelen işçiye, iş göremezlik süresince SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Bu ödenek, işçinin kazancının belirli bir oranı üzerinden hesaplanır.
Sürekli iş göremezlik geliri
İş kazası sonucu çalışma gücünde kalıcı bir kayıp oluşan işçiye, SGK tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanır. Gelir miktarı, kayıp oranına ve işçinin sigortalılık süresine göre değişir.
Maluliyet aylığı
İş kazası sonucu malul kalan işçiye, maluliyet derecesine göre SGK tarafından maluliyet aylığı bağlanır.
Ölüm halinde yakınlarının hakları
İş kazası sonucu çalışan hayatını kaybettiyse, hak sahiplerine (eşi, çocukları, anne ve babası) SGK tarafından ölüm aylığı bağlanır. Ayrıca, cenaze giderleri de SGK tarafından karşılanır.
Tazminat Türleri
İş kazası mağdurları, yukarıda sayılan SGK haklarının yanı sıra, işverenlerine karşı tazminat davası açma hakkına da sahiptir. İş kazalarında talep edilebilecek tazminat türleri şunlardır:
Maddi tazminat
İş kazası nedeniyle çalışanın uğradığı maddi zararları karşılamak amacıyla ödenir. Bu tazminat kapsamında;
- Tedavi giderleri
- Geçici iş göremezlik sürecindeki kazanç kaybı
- Sürekli iş göremezlik nedeniyle gelecekteki kazanç kaybı
- Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle uğranılan kayıplar gibi kalemler yer alabilir.
Manevi tazminat
İş kazası nedeniyle çalışanın yaşadığı acı, ızdırap, elem ve üzüntü gibi manevi zararları karşılamak amacıyla ödenir. Manevi tazminatın miktarı, olayın özelliklerine, çalışanın yaşadığı manevi zararın boyutuna göre hakim tarafından takdir edilir.
Tazminat Davası Açma Süresi
İş kazası nedeniyle tazminat davası açma süresi, genel zamanaşımı kurallarına tabidir. Buna göre, tazminat davası, iş kazasının gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. Ancak, iş kazası nedeniyle bir ceza davası açılmışsa ve ceza davasının zamanaşımı süresi daha uzunsa, tazminat davasında da ceza davasının zamanaşımı süresi uygulanır.
Tazminat Davası Açma Yetkisi
İş kazası mağduru çalışan, tazminat davasını kendisi açabileceği gibi, yasal temsilcisi aracılığıyla da açabilir. Çalışan hayatını kaybetmişse, tazminat davasını hak sahipleri (eşi, çocukları, anne ve babası) açabilir.
Tazminat Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
İş kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında görevli mahkeme, iş mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, davalının (işverenin) yerleşim yeri mahkemesi veya iş kazasının gerçekleştiği yer mahkemesidir.
Tazminat Davasında İspat
Tazminat davasında, iş kazasının gerçekleştiği, kazanın işveren kusurundan kaynaklandığı ve çalışanın zarar uğradığı ispatlanmalıdır. Bu amaçla, olay tespit tutanağı, tanık beyanları, sağlık raporları, SGK kayıtları gibi delil ve belgelerden yararlanılabilir.

